26 Ocak 2010 Salı

TAROT NEDİR? TARİHÇESİ VE SEMBOLİZMİ...



Ezoterizmle uğraşan biri eninde sonunda Tarot’a da bulaşmak zorunda kalır. İçerdiği semboller ve anlattığı inisiyatik aşamalar açısından Tarot eşsiz bir Liber Mutus’dur. ("Sessiz Kitap" ya da daha doğru bir deyişle resimli, yazısız kitap.) Ezoterizmle uğraşan ve Tarot’a bulaşan bu kişi, eninde sonunda “Tarot bir fal aracı mıdır?” sorusuna muhatap kalır. Sonunda anlar ki Tarot, böyle bir amaçla ortaya çıkmamış olsa da, bu amaç için kullanılabilir. Ve ezoterizmle uğraşan, Tarot’a bulaşan ve “Tarot bir fal aracı mıdır?” sorusunun yanıtını bulan bu kişi, eninde sonunda fal baktırmak isteyenlerin gözdesi olur.

Tarot, batı ezoterizminin en önemli sembolik formlarından birini temsil eder. Batı ezoterizminde altı yüz yıla yakın bir zamandır gerek yorum sanatında, gerek büyüde gerekse de fal ve kehanette büyük rol oynamıştır.

Tarot sözcüğünün nereden geldiği tartışmalıdır. Bunun için birçok görüş vardır. Bir görüşe göre Tarot sözcüğü Latince’de tekerlek/çark anlamına gelen rota sözcüğü ile ilişkilidir. Bir başka görüşe göre ise Tarot sözcüğü Mısır kökenlidir ve “Kral Yolu” anlamına gelen Ta-roş sözcüğünden türemiştir. Tarot’un kökenini Mısır’a dayandıran bir başka görüş de bu sözcüğün Mısır tanrısı Thoth’un adından türediği yönündedir. Bu sözcüğü İbranice’deki Torah ile ilişkilendirenler de olmuştur.

Tarot en yalın anlamı ile, 78 karttan oluşan ve her bir kartında farklı bir sembol olan bir destedir.
Tarot kartlarından 22 tanesi Arcana Major[1] diye adlandırılır. Bunlar üzerinde farklı sembolik resimler olan bir tanesi hariç numaralı kartlardır. Kalanlar ise Arcana Minor olarak adlandırılırlar ve bizim kullandığımız iskambil kağıtlarının atasıdırlar. Eski destelerde Arcana Minor serisinde, sayılarda, sayısal değerleri temsil eden ve hangi gruba ait olduğunu bildiren işaretler dışında sembol yoktur.

Tarot, daha önce de belirttiğimiz gibi bir Liber Mutus’tur. Her bir kart ve üzerindeki semboller aslında inisiyasyon aşamalarını ve buralarda karşılaşılanları anlatmaktadır. Eğer doğru sırayı takip edersek, inisiyasyonu da takip etme şansımız olur. Tarot bazı ezoterik cemiyetlerde, üyelerin inisiyasyon üzerine sembol yorumlama yetilerini geliştirmek için de kullanılmıştır. Bu bağlamda her cemiyet kendine göre Tarot kartı da geliştirmiştir. Günümüzde de Tarot kartlarının çeşitliliği bu düşünceye dayanmaktadır. Günümüz bilimi ışığında da bu sembollerin ne kadar isabetli olduğu ortaya çıkmaktadır.

Tarot kartları, kökeninde ezoterik sembollerin toplandığı bir deste olarak ortaya çıkmış olsa da zamanla fal ve büyü için araç olarak kullanılmışlardır. Bunun en önemli nedeni bakan kişinin yorum yapmasına olan katkısıdır. Bu etki direkt Tarot’a bağlı olmamakla birlikte Tarot sembolleri vasıtası ile olmaktadır. Yıllar boyu bu şekilde denendiğinden sonunda Tarot bir fal aracı olarak sunulmaya başlanmıştır.


Bir Tarot seansı, bakan, baktıran ve kartlar arasındaki eşzamanlılıktan oluşur. Bir tür farklı iletişim yoludur. Tarot bakan kişi, bu eşzamanlılık içinde çekilen kartların sembolizminden karşıdaki vakayı doğru olarak yorumlamakla yükümlüdür. Bu yorum ise ancak yüzyılların ezoterik birikimine sahip olmakla ve medyumik yetenekle olur. Piyasada dolaşan kitapların açıklamalarını okuyup ezberleyerek yapılan Tarot yorumları için ise yorum yapmasam daha iyi olur sanırım. Bu kitaplardaki birçok eksikliğin yanı sıra, en önemli eksiklik sadece tek tek kart açıklaması vermesi ve açılış sırasının değişik kombinasyonları hakkında yorum yapamamasıdır. Bu nedenle bir yığın garip açılış önermektedirler.

Kişisel düşünce olarak, her tür falın, olası durumları ve enerjileri gösterdiğini ve baktıran kişinin bu sayede bunların farkında olarak üzerlerine çıkabileceğine ve söylenenleri değiştirebileceğine inanırım. Bu nedenle bakan kişinin yorumları hayati önem taşıır. Bakan kişi yönlendirmekten çok, bunlara dikkat çekerek baktıranın "büyücü" yeteneğini ortaya çıkartmalı ve bu dönüşümü gerçekleştirmesine (ya da olumlu ise bu yönde akmasına) yardımcı olmalıdır.

Tarot kartları, onları kullanan kişilerin düşünceleri ile senkronizasyon oluştuğunda, bir başka deyişle kişi kendini Tarot sembolleri vasıtasıyla daha iyi ifade ettiğinde ve konsantre olabildiğinde bir etki sağlar. Bu bağlamda bakan kişi, özüne sadık kalmak şartıyla, kendine göre teknikler de geliştirebilir.

TAROT KARTLARININ TARİHÇESİ

Tarot kartlarının ortaya çıkışı görece yakın zamanda olmuştur. Uzak Doğu’da ya da Hindistan’da Tarot kartlarına benzer kartların varolduğu ya da Tapınakçı şövalyelerin bunlara sahip olduğu söylense de, bilebildiğimiz kadarı ile ilk Tarot kartları Batı’da on beşinci yüzyılda ortaya çıkmıştır. (Memluk Destesi’ni saymazsak...)

İlk Tarot kartlarının üzerinde Orta Çağ’a ait figürler bulunur. İlk desteler tamamen el yapımı olup elde renklendirilmişlerdir.

Bilinen en eski destelerden biri , 1400’lü yılların ortalarına ait olan Visconti-Sforza destesidir. 1415 yılında ölen Piza prensi François Fibbia’nın da bir deste kart hazırlamış olduğu bilinmektedir.

En meşhur destelerden bir olan Mantegna destesi çizen kişinin adıyla anılır. Bu deste beş gruba ayrılmış ve 1’den 50’ye kadar numaralandırılmış katlardan oluşur.


On beşinci yüzyılın ortalarında ortaya çıkan Marsilya destesi ise günümüzde de en popüler destelerden biridir. Bu destede Deli, numaralandırılmamış olup kalan Arcana Major kartları Romen rakamları ile numaralandırılmıştır.

On sekizinci yüzyılda Tarot üzerine çalışan Court de Gebelin (1725-1784) Arcana Major’un Mısır kültüründen geldiğini ve Dünya’nın yaradılışı ile ilgili olayları sembolize ettiğini söylemiştir. Gebelin’e göre bu olayda da 7 sayısının sembolizmi başattır. Buna göre Arcana Major 22 karttan oluşur (3x7=21 + Deli), kalanlar ise 14x4=56 karttan oluşur ve destede toplam 78 kart vardır. Bu, günümüzdeki Tarot kartlarının da sayısıdır.


On dokuzuncu yüzyılda Eliphas Levi de Tarot’u Yahudi mistisizmi ile birleştirmeye çalışmıştır. Papus ise Tarot kartlarının Eski Mısır ile olan ilişkisini ve inisiyasyon için sembolizmi temsil ettiğini ortaya koymuştur.

Günümüzde en çok kullanılan destelerden biri olan Rider destesi ise 1857-1942 yılları arasında yaşamış olan Dr. Arthur Edward Waite’in eseridir. Kendisi bir Golden Dawn üyesi olan Waite, birçok Gül-Haç ve hermetizm sembollerini kullanarak kendi destesini hazırlamış ve bunları Pamela Coleman Smith’e çizdirmiştir. Waite, Tarot’a birçok yenilik de getirmiştir. Bunlardan en önemlileri, Arcana Minor için oluşturduğu sembolik resimler ve bazı kartların yerlerinin değişmesidir. Waite, Tarot vasıtası ile ezoterik sembolleri de vermeye çalışmış ve hepsini kapsayan bir sembolizm oluşturmak istemiştir. Bu şekilde ilk olan bu deste günümüzde de popülerliğini korumaktadır.
Yüzyılımızda hazırlanmış olan desteler içinde en ilginçlerinden biri, kuşkusuz Aleister Crowley’in hazırlattığı Thoth destesidir. Bu kartlarda da Mısır, Doğu, Yunan, Hristiyan ve Orta Çağ sembolleri kullanılmıştır.

Tarot’un tarihi henüz tamamlanmamıştır, çünkü her kişi ya da topluluk kendine uygun olan desteyi hazırlamaktadır.

TAROT KARTLARININ SEMBOLİZMİ



Tarot kartlarının sembolizmini bütünüyle verebilmek çok kolay değildir. Yapılan araştırmalar ve ortaya konan teoriler, Tarot sembollerinin de bir takım arketipik semboller olduğunu ortaya koymuştur. Tarot kartları da diğer arketipik semboller gibi, içimizde uyuyan birçok sembolü harekete geçirmekte, çağırışımlar yaratmaktadır.

Tarot kartları bu bağlamda oldukça değerli sembolik araçlardır. Unutmamalıyız ki, Tarot sembolizmi üzerine düşündükçe, içimizde anahtarı olan birçok ezoterik sembole de ulaşabiliriz.

Tarot sembolizmini anlamak için en önemli araçlardan biri de sayı sembolizmini bilmektir. Özellikle Arcana Minor için sayı sembolizmi bilgisi oldukça faydalı olacaktır. Ancak Arcana Major için, sayı sembolizmi yanında, ezoterik sembolizm bilgisi de oldukça gereklidir.

ERHAN ALTUNAY

[1] Arcana Latince’de gizem anlamına gelmektedir.


Hiç yorum yok: