16 Nisan 2010 Cuma

TANGO ile Değişim Yolculuğu

Farklı bir duygulanım yaratır "Tango" kelimesini duymak... aşk kokar, tutku kokar, düşünmekle bile bedenimizi bir tebessüm sarar. Tıpkı fantastik bir dünyaya dokunabilmek ve bir düşten geri gelmek gibi olduğunu düşünürüz. Aslında Tango’da durum tam tersidir, düşler dünyasına dokunmanın ötesinde o dünyayı gerçek kılabilmek, onun gerçekliğini kendi dünyamıza getirebilmektir. Bambaşka bir dünyada önce kaybolma, ve yolculuğu tamamlayabilirsek yepyeni bir dünyada yeniden doğmaktır.

"Tango" hakkında çok fazla şey yazılıp çizilse de aslında tangonun serüvenini fark edebilen ve tamamlayabilen çok az kişi vardır. Kimi yolculuğun nereye gittiğini göremez, yarı yolda bırakır; kimi yolculuğun ne verdiğini göremez; bir tango kadını, bir tango erkeği olamadan sadece orada bulunur ve geçer gider. Oysa "o", bizlere başlı başına hayatı yeniden keşfedip, yeniden yaratabileceğimiz bir fırsat sunar.

Bir keşif yolculuğudur Tango. Önce öğrendiğimiz tüm kalıpların, üzerimize yapışan etiketlerin, doğruların, o birlikteliklerin içinde bizi nerede tuttuğunu keşfederiz; tıpkı toplumdaki öğrenilmişliklerimizin bizi nasıl kısıtladığını ve istemediğimiz yaşamlar yarattığını fark etmek ve o noktalara dokunmak gibidir. Tek tek bu etiketleri kaldırmayı, özgürleşmeyi ve kendi rengimizi, gerçeğimizi ve doğamızı yeniden keşfetmeyi öğreniriz. İlk defa gerçek benliğimizi hisseder, bunu dışarıdakilerle olduğu gibi paylaşmanın şaşkınlığını yaşarız.


Kadınlar gerçek dişiliklerine tüm beklentilerden uzak, özgürce dokunur. Kadın olarak teslimiyeti öğrenirken, teslim olduğu alanda kendi olarak var olmayı da öğrenir. Erkekler, kadının sorumluluğunu almayı, gücünü korumayı, karar verirken kadının duygularına ve varlığına hitap edebilecek tüm varoluşla ilgili uyumlu kararlar vermeyi keşfeder. Gerçek gücünü keşfeder. Kendi keşfine, bir başkasının bedenini, duygularını keşfetme, tanıma ve empati eşlik eder. Öyle ki kendini keşfeden insan, karşısındakini keşfettiğinde iki farklı rengin tek bir renk gibi uyum ve estetik içinde bulunmasını ve bundan haz almayı, saygı duymayı öğrenir. Birken, iki kişi için en doğru zamanı ve akışı yakalamayı öğrenir. Ve tüm keşfini bütünün içinde, bütüne uyumlu bir biçimde sunmayı öğrenir.

Bir farkındalıktır tango. Burada size detaylarını henüz anlatmayacağım, ama hep aradığımız dış dünya ile iç dünyanın farkındalığını yakalama ve dengelemedir. Zamanı kullanmayı, zamana direnmeden ne gereğinden hızlı, ne gereğinden yavaş, zamanla akmayı deneyimletir. Gerçek renginizi keşfetme ve dengeleme, özgürleşme yolculuğudur. Yaşamı yeniden keşfedip, en asil şekliyle en yüksek bilgelikle yeniden uyum içinde var olmayı öğrenebileceğimiz bir oluştur. Ezberlerden uzak, her "an" yeniden yaratmayı ve en güzeli yeniden seçebilmenin öğretmenidir.
 
Zen dünyası ile modern dünya arasında kurulan bir köprüde “tango insanı”, iki dünyanın da ustası olmayı öğrenir. Yolculuğun sonunda ne mi var? Düşleyebileceğinizden veya fark edebileceğinizden çok daha derin bir yaşamın anahtarı var. Yaşamda kaybolduğunuz yerde tüm kilitleri açabilmenin anahtarlarının gizlendiği bir sır perdesi aslında tango... Özgürleşmenin, değişmenin, farkındanlığın, bilgeliğin ve birçok sırrın...

Çok yakında bu yolculuğun en derin gizemlerini ve anahtarlarını sizlerle paylaşacağız.

Uzm. Dr. Seda Ülgen

Hiç yorum yok: